Referandum Bitti, Sıra Genel Seçimlerde

2010 başından beri beklenen, gündemdeki hayati ve çoğu daha önemli bütün konuların önünde tartışılan referandum nihayet sonuçlandı. Halk %58 oranla anayasa değişikliğine evet dedi.

Artık gözler 2011 genel seçimlerine çevrildi. Öyle ki Başbakan Erdoğan bile ilk açıklamasında yeni anayasa çalışmalarını başlatacaklarını fakat bu anayasayı seçim sonrası meclise taşıyacaklarını söyledi…

Bundan 3 hafta önce yazdığım “Referandum Sonuçlarının Seçimlere Etkisi Ne Olur?” ile sıraladığım tahmin dizimde ilk birkaç öngörümün tuttuğunu gördüm.

Öncelikle açık ara Evet çıkar diye tahmin ediyordum, %60 demiştim %58 oldu. Ardından AK Parti’nin seçime doğru yeni anayasa vaadiyle seçim kampanyası yapacağını tahmin ediyordum, ki Erdoğan daha ilk açıklamasında bu mesajı vererek yine tahminlerimi boşa çıkartmadı.

Bu tür bir sonuçta CHP’nin ne olursa olsun karlı çıkacağını, bu tür bir sonucun en çok MHP’ye darbe vuracağını yazmışım. Bu da bugün itibariyle tutmuş gözüküyor.

Genel seçim sonuçları ile ilgili asıl hayati dönem ise bundan sonra başlıyor. AK Parti’nin yeni anayasa vaatlerinin boş olmadığını, halkın hayır oyu verenler dahil büyük çoğunluğunda yeni bir anayasa isteği olduğu, referandum sonuçlarıyla en büyük mesaj olarak ortaya çıktı. Dolayısıyla AK Parti bu söylemiyle genel seçimlere güçlenerek gidecektir.

Karşısında CHP’nin AK Parti ile gerçek anlamda yarışabilmesi için referandumdaki gibi bir “karşıt kampanya” benimsemesi değil, “biz de yeni anayasa hazırlayacağız” demesi gerekir. Deniz Baykal olsaydı bunun imkansız olduğunu bilirdim fakat Kemal Kılıçdaroğlu’nun daha 10 gün önce yaptığı “macun tüpten çıktı, hayır çıksa bile anayasa değişmeli” açıklaması benimle aynı fikirde olduğunu gösteriyor.

CHP’nin en büyük sorunu ise Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP tabanı dışında yeterince liderlik desteği ve saygısı görmemesi. Ara ara yaptığı altı boş çıkışlar, CHP örgütlerindeki tembellik ve liderin yalnız bırakıldığı görüntüsü (ki Kılıçdaroğlu’nun oy kullanamaması skandalı bunun son örneğidir) bu sorunların sürdüğünü gösteriyor.

Seçimlerin muhtemel anahtarı ise MHP olacak gibi duruyor. Daha şimdiden “MHP’nin oyları baraj altına iner mi?” tartışması başladı. Bana göre Türkiye’nin siyaseti açısında en faydalı durum, daha çok partinin etkin ve temsil kabiliyeti olmasıdır, ki MHP’nin baraj altında kalması yalnızca temsil oranlarını veya belli bir kısım seçmeni değil, Türkiye demokrasisini olumsuz yönde etkiler. Bunun için de Devlet Bahçeli ve tüm MHP’lilerin daha mantıklı, daha üretken ve çok daha sakin politikalar sunması gerekir.

Tamamen kişisel tahminlerime göre Türkiye’de bir sonraki seçim sonuçları ne olursa olsun, 2-3 seneye kalmadan yeni bir anayasa kabul edilecektir. Dolayısıyla bugünkü referandum sonuçlarından ziyade bu saydığım gelişmelerin uzun vadede çok daha önemli olacağını düşünüyorum. Referandum sonuçları “Hayır’lı” olmamış olabilir, ama muhalefete verilen mesaj dolayısıyla hayırlısının olduğu kesin.

Yorumlar

“Referandum Bitti, Sıra Genel Seçimlerde” için 22 yanıt

  1. Emre Aydın avatarı
    Emre Aydın

    Yazıdaki bazı fikirlere katılmasamda bazı tahminler itibariyle kaliteli bence. Bir tahminde ben yapayım 2 gün önce gördük ki ülkenin sivilleşmesi hususunun halkta büyük bir yankısı var. Mevcut partilerin hiç birisi olmasa bile anayasa ve diplomasi çapında Türkiye yi ciddi bir sivilleşme bekliyor bu kaçınılmaz ve engel olunamaz ve bence iyi ki de öyle…

    1. ovgutto avatarı
      ovgutto

      Sivilleşmeden kastın şu sanırım…Ne düşünüyorsun?

      Sence bir yazarın fikri ne olursa olsun bu kadar zorluğa sadece fikirlerini söylediği için gelmesi (ki tek örnek değil) sivilleşme mi? Bu mu demokrasiden, özgürlükten anladığın?

  2. Emre Aydın avatarı
    Emre Aydın

    Ne ilgisi var şimdi. Nihat Genç dediğiniz kişi yıllardır televizyon ekranlarında kitaplarında v.s. hükümeti eleştirdi halkı koyun yerine koydu çok ağır hakaretler küfürler etti ne gibi bir baskı gördü? Kimsenin yapmadığı ahlaksızlığı yaparak televizyon ekranlarında ak parti ve onun düşüncesindeki insanlara resmen küfreden Nihat Genç e ne gibi bir baskı yapıldı? Aynı şekilde onun görüşünde olan Hulki Cevizoğlu, Ali Sirmen v.s. bir ton yazar var bu ülkede hangisine ne gibi bir baskı yapıldı? Bu ülkede yazar olacaksın bu ülkenin halkına koyun diyeceksin sonrada sandıktan evet çıkınca gücüm kalmadı benden bu kadar diyeceksin ve bu durumdan da evet diyen kesimi sorumlu tutacaksın olmaz böyle şey. Bu ülkede bir sanatçı oyunun rengini açıkladığı için sazan olmaktan tutunda sokak isminden adının kaldırılmasına kadar baskılar görüyor bunlar dururken nane molla çıt kırıldım yazarlardan için baskı var demokrasi elden gitti yaygarası koparmak çok ucuz açıkçası.

    1. ovgutto avatarı
      ovgutto

      Adamı çalıştığı kanallardan attılar, çalıştığı televizyonları kapattılar, dava üzerine dava açtılar… He sen olayı Nihat Genç özelinde almak istersen kendisi muhalif bir adamdır, güçlüye her zaman kafayı takar. 3 Mayıs 1997’de de Leman’da çıkan bir yazısındna sonra Uğur Mumcu’nun ağabeyi Ceyhan Mumcu tarafından Atatürkçülere hakaretten tazminat ödemişti ama böylesine susturulmamıştı.

      Bunun gibi 100’lerce örnek. Açılan davalar, kesilen cezalar. Hadi bana inanmıyorsan aç da uluslararası basın özgürlükleri sıralamalarını bir incele bakalım son yıllarda nerelere gerilemişiz? İktidar yanlısı kanallar ve yayın yönetmenleri nasıl artmış?

      Ondan sonra gel, bir daha konuşalım. Sen demokratlık yaygarası yaparken güzel, ben uluslararası ölçütlerde eleştiri getirince yaygara. Keşke ben de senin gibi her duyduğuma kolayca inanabilsem, eminim daha mutlu olurdum. Konuya biraz geniş bak. Sezen Aksu olayında olanlar belki hoş değil ama Fazıl Saya yapılanlar hoş muydu? Veya “Hayır diyenin aklından şüphe ederim” söylemleri çok mu demokratikti? Eleştirel tişört giydi diye tutuklananlar? Hayır bildirisi dağıttığı için tartaklananlar?

      Eleştiri duymak bu kadar zor olmamalı…Yoksa her yer aynı görüşlü insanlarla dolu olsa demokratlık ne kolay olurdu.

  3. Emre Aydın avatarı
    Emre Aydın

    Eleştirilere hiç bir zaman takılmadım kimin eleştirilere ne kadar takıldığı gayet açık ortada. İşte sizin kimliğiniz bu. Karşı görüşte olanlara taktığınız sıfat HER DUYDUĞUNA İNANAN KİŞİ, ahmak, beyinsiz. Siz araştırmacı, aydın, entellektüel hatta üstad, bizse yobaz, at gözlüğü takan dünyadan birhaber insanlar öyle mi? Bu söylemleriniz sizin görüşlerinize hiç bir zaman artı kazandırmadı sürekli karşınızdakini ukalaca ezmeye çalışan ama bu sözlerin altında kendisi ezilen bir fikriyata sahipsiniz. Araştır gel ondan sonra konuşalım demek nasıl bir ukalalıktır? Kendinizi ıspatlamaya çalışıyorsanız açıkça söyleyin ki çirkinleşmeyin. Diyorsunuz ya bunlar gibi yüzlercesi var ben o gösterdiklerinizin tersi yöndeki baskılardan binlercesini gösteririm. Her yazının altına çeşitli linkler yapıştırıyorsunuz bireylerden genele ulaşmaya çalışıyorsunuz. Şimdiye kadar bunların hiçbirisine cevap vermedim ve ben cevap vermedikçe aynı linkleri kopyalayıp yapıştırarak noldu cevap veremiyorsunuz şeklinde insanların üstüne gelmeye çalışıyorsunuz. Sizin bu tür yorumlarınıza cevap vermiyorum çünkü bilin ki sizin bu tür yorumlarınızı ciddiye almıyorum. Nihat Genç i ah vah edip savunmaya kalkacaksınız konu Sezen Aksu ya gelince olanlar belki hoş değildi ama Fazıl Say a yapılanlar hoş mu diyerek mırıldanmakla yetineceksiniz. Bu nasıl bir demokrasi anlayışıdır. Yapılan ayıbı başka bir ayıpla örtmeye çalışıyorsunuz. İşte bu yüzden de dikkate alınmıyorsunuz. Kusura bakmayın ama bu söylemlerde olan kişilerin çuvalladıklarını çok gördüm ben. Derginizde adama ailesine hakaret edeceksiniz en doğal hakkını kullanıp dava açtığında da basın özgürlüğüne tehdit diye yaygara koparacaksınız. Üstelik uzun zamandır savunduğunuz BAĞIMSIZ MEVCUT YARGI Erdoğan ı haklı görecek hakaret edildiğine hükmedecek ama yaygaraya devam edeceksiniz. İşte zihniyetiniz bu eğer düzen sizden yana ise hiç bir sorun yok ancak sizin fikrinize eyleminize karşı ise kötü. Herkesin DEMOKRASİden anladığı gayet açık ortada üniformalardan kurtularak sivilleşme yorumumdan bile lafı buralara getirebildiğinize göre.

  4. ovgutto avatarı
    ovgutto

    Benim söylemediğim bir sürü sıfatı sen kendine yakıştırmışsın, yazmadığım bir çok şeyi yazmışım gibi davranmışsın, şaşırıyorum…

    DEMOGOJİ ile dolu ama hiç bir argümanıma cevap veremeyen bir yazı. Senin gibi düşünmeyenlerin haklarını hiçesayacaksan, demokrasinin lafını etme, demogojiyle de üste çıkmaya çalışma. Sezen Aksu diyorsan Fazıl Say da diyeceksin. “Evet” aşağılandı diyorsan, “Hayır”cılara da aptal ve “bertaraf olmaya mahküm” dendi , tehdit edildiler diyeceksin.

    Koyduğum örnekleri koymaya devam edeceğim. Onların hepsi ülkemizde artan baskıyı ve uluslararası özgür basın endeksinde neden geriye gittiğimizi gösteriyor çünkü. O kadar olayı hala bireysel  diye geçiştiriyorsan daha da bir şey demem ama senin 1000lerce örneğini çok merak ettim.

  5. Emre Aydın avatarı
    Emre Aydın

    Biz duruşumuzuda tarafımızıda çok net belli ettik. Demokrasi anlayışımızda gayet açık. İnsana insan olduğu için değer verip her kesimin fikrini çekinmeden özgürce açıklayabilmesini savunduk ama televizyon ekranlarında bu millete küfredenlerede zerre değer vermedik. Yaklaşık iki ay önce yazdığım şu yazıyı okursan tarafımızıda demokrasi anlayışımızıda görürsün. Buda benim son yorumumdur.

    1. ovgutto avatarı
      ovgutto

      O halde bir daha başkaları yorum yaptığında bunları burada yaptığın gibi “yaygara” olarak değerlendirme. Bir de hakikaten basın özgürlüğü ile alakalı Türkiye hakkında düzenlenmiş uluslararası raporlara bir göz at.

  6. Sefa avatarı
    Sefa

    Sayın yazar oldukça basit buldum değerlendirmelerinizi.Niçin ?
    Sanki başbakan yeni anayasa yapmak istediklerini sadece referandumdan sonra ilk kez dile getirmiş gibi konuşmuşsunuz.Hayır Başbakan referandumdan önce katılıdğı tüm tv programlarında seçimden sonra yeni anayasa çalışmalarını başlatacaklarını söyledi , mitinglerde de söyledi bunu.
    2. si hemen hemen herkes % 60 civarı evet sonucu bekliyordu.
    Ayrıca Kemal Kılıçdaroğlu tabandan aldığı desteği Erdoğana kin duyanlara borçludur.Ortada bir başarı bir proje vs söz konusu değildir Kılıçdaroğlu için.
    Ovgutto ve Emrenın tartısmalarını gereksız buluyorum.Dikkatimi çeken bir husus var , uluslararası raporlarda Türkiyenin basın özgürlüğü ilk sıralarda , eski araştırmalara bakılırsa çok gerilerdeydik.Şuan her türlü düşünce içerik karikatür yazı açık ve net paylaşılabiliyor.Ve bağımsız hareket eden medya kuruluşları var.ABD de Obamaya küfreden Amerikan vatandaşı artık ülke sınırları içerisine giremeyecek.Fakat ülkemizde Başbakana ya da diğer siyasilere söven sövene , hatta Baykal demiştiki ; ağız tadıyla bir küfür edemez olduk , bırak vatandaş ne konuşursa konuşssun demişti , mahkeme izinli dinlemeye takılanlar adına.
     
     

    1. ovgutto avatarı
      ovgutto

      Kendimle ilgili kısma hemen cevap vereyim. Kaynak:

      Reporters without borders: Türkiye dünya indexinde 2002’de 99. sırada iken  2009’da 123. sıraya gerilemiş. Kaynağın sağlamlığını da araştırabilirsiniz, dünyanın bu alanda en iyi indexlerini yayınlıyor.

      İnternet sansürü konsusunda da “gözetim altında” ülkeler kategorisindeyiz. Daha da kapaca bir aramayla world press review, European Journalism CenterFreedom House (Bu çok enteresan-bir göz at), The Washington Post, Daily News ….. Herhalde bunlar sana fikir vermeye yetecektir. Yazarlar, karikatüristler, medya kuruluşlarına kesilen cezalar, bazı haber kanallarının satın alınmasındaki ilginç krediler…Bunların yanında en ufak protestoda bulunanların yediği dayaklar (bulamam dersen bu haberleri de sana yollarım)

      Ben başbakana hiç söven duymadım ama başbakan “soydur, cibiliyetsizdir, darbecidir, akılsızdır” baya gitti. Argümanların varsa bana link yolla okuyayım. Yoksa basın özgürlüğünde uçuyoruz, sivilleşiyoruz, demokratikleşiyoruz; sen paranoyaksın mealinde yorumlar yazmayalım.

  7. sefa avatarı
    sefa

    Sen paşaların ses kayıtlarını dinle nasıl sövmüşler görürsün.Bu kadar ilgiliysen duymamış olman enteresan ?
    Sende biliyorsunki bu raporlar kasıtlı raporlardır.Bugün Uğur Dündar açık açık propaganda yapıyorsa en çok izlenen kanalda bu özgürlüğün bir göstergesidir.
    Bahçeli her hafta hain alçak ilan ediyor , adam değilsin diyenler oluyor.Anasına sövenleri biliyorum.İnternet medyasına hiç girmeyeyim istersen.
    Başbakanın hakaret davasından kazandığı paralar ayrı mesele.
    Haber programlarına katılan emekliler nasıl sövüyor hele bir izle.
    Domuz köpek çizip başını Erdoğanın kafasını koydular , bizim tarafsız yargımızda bu basın özgürlüğüdür dedi sayın ovgutto nerede yaşıyorsun sen.
    Bu kadar özgür bir basın yayın hareketleri başka bir ülke de yok.Kim ne rapor yazarsa yazsın.Bu Avrupada yasak.Amerika da yasak , Rusya da Çinde , Türkmen bölgelerinde , Ortadoğuda yasak , sadece Türkiye de serbest.
    Basın konseyi başkanımız Oktay Ekşinin Erdoğan aleyhine Avrupaya kasıtlı yaptığı şikayetleri bilirim.Şimdi de Kılıçdaroğlu gitti O da yapacak.İsrail televizyonuna verdiği roportajda Türkiye de İsrailde suçludur Mavi Marmara konusunda diyor , ve Ülkemizi şikayet etmeye başlıyor.
    Almanya da Generalleri tanımaz halk , haberlere cıkmaz.ABD de haberler cok kısıtlıdır.
    Bizde bir bakan bir cümlelik açıklama yapar , bütün haber kanalları o bir cümleyi günlerce tartışır , oraya buraya çekerler vs . Bunlar basit şeyler değil.

    1. ovgutto avatarı
      ovgutto

      “Kasıtlı raporlar” deyip işin içinden çıkmışsınız, tebrikler. Yukarıda adını verdiğim kurum bu konuda dünyanın en tarafsız kurumlarından birisi kabul ediliyor ama siz neye dayandığı belli olmayan bir şekilde “onlar kasıtlı” diyebiliyorsunuz. Avrupa ve ABD, AKP’ye bu kadar destek verirken bu konu da mı köstek olacak. Siz inanıyor musunuz?

      Ayrıca Avrupa’da ve ABD’de bu kadar özgürlük yok derseniz adama ağızlarıyla bile gülmezler, aman sessiz olun. Biraz batı medyasını takip etseniz politikacılar için çizilen karikatürleri görseniz, bunları yazmazdınız.Hemen örnekleyeyim…Bu da Berlusconi… Bunlar gibi daha çok karikatür var. Haftada bie kaç tane çıkar en az. Dava açsanız ayıplarlar çünkü mizaha ve medyaya müdahale kabul edilemez. Aslında daha genel anlamıyla hükümetleri denetleyen organlara baskı kabul edilemez batıda…

      Etraftan duyduğunuz bir çok şeyi ardı ardına yazmışsınız, o nedenle hepsine cevap yazmak zor ancak Avrupa’ya Türkiye’yi  şikayet eden ben türban konusunda First Lady‘mizi de hatırlıyorum. Çok mu kötü bir şeydi bu? Ayrıca çok zaman Başbakanımız da Brüksel’de bu ülkenin kurumlarını yerden yere vurmuştur. Bırakın da 8 yıldır günden güne üzerlerindeki baskı artan, işlerini kaybetme tehlikesi altında çalışan gazetecilerimiz kendilerini savunma hakkına sahip olsun. Burada sizi ne rahatsız etti anlayamadım bile. Siz çıkıp adamlar işini kaybederken, süper özgürlük var derseniz, o mesleğin erbapları da haklarını aramak için gerekirse Türkiye’nin anlaşmalar gereği otoritesini kabul ettiği kurumlara şikayetlerini ileteceklerdir.

      Almanya’da generalleri kimse tanımaz da süper olmuş. Almanya tarihini bi baştan okuyalım, bir de Türkiye. Ben pek benzetemedim orduların rollerini, demokrasi kültürlerini zaten. Almanya’da internet sitesi de yasaklanmaz, Merkel dava da açmaz ama.

      Bunlar da basit değil…

    2. winstonsmith avatarı
      winstonsmith

      Sefa arkadaşımız kafa kriterlerine göre yorum yapıyor galiba. Ovgutto’nun bu husustaki gayretleri ne kadar takdire şayansa da boşa gidiyor gibi. Cahillik kötü şey ama yapılacak bişey yok. Çok güldüğüm Avrupa’da Amerika’da böyle özgürlük yok kısmını baya beğendim açıkçası böyle performansları her zaman bekliyorum kişisel olarak.
      “Şimdi de Kılıçdaroğlu gitti O da yapacak.İsrail televizyonuna verdiği roportajda Türkiye de İsrailde suçludur Mavi Marmara konusunda diyor , ve Ülkemizi şikayet etmeye başlıyor.” Bu cümledeki tüm imla hatalarını, bozuk Türkçe’yi bir kenara bırakırsak, Sefa Kılıçdaroğlu’nun yaptığı eleştiriden çok daha sert olan ve İsrail’i suçsuz bulan F.Gülen hakkında ne düşünüyor merak içerisindeyim. Öyle ya belki Amerika’dan ifade özgürlüğünü kullanmıştır kim bilir?

  8. sefa avatarı
    sefa

    Size sadece gülüyorum konuyu nereden nereye çekmişsiniz.
    http://www.nethaber.com/Dunya/161131/Obamaya-kufreden-genc-artik-ABDye
    Winston bi göz at kardeşim.Performansını tek taraflı kulanma adın çıkar 😀
    Ovgutto domuz , köpek çizip başınada Erdoğanın kafasını koyanlara da bul birşey .
    Avrupa temsilcisi daha dün Chp nin iktidarıyla AB ne üye olmanızı gnülden istiyorum dedi , Ak parti yi istemeyeceklerini adın gibi bilirsin.
    Gazeteciler tabiki haklarını arayacaklar.Hukuk devletinin gereklerini icra etmek lazım.
    Winstonsimit sen önce bi Kılıçdaroğlunun yaptığı bu yanlışı bir düşün , kanaat getir , sonra bana ters cepheden sorunu sor.
    Kılıçdaroğlunu ki sertlik değil ihanettir.Kendi ülkesini İsraile şikayet etmektir.O roportajın tamamını bulup değerlendirin.İsrail tv 2 kanalı idi.
     

    1. ovgutto avatarı
      ovgutto

      Yazdıklarımı okumadığına kanaat getirdim ama bir kez daha deneyeyim.

      Öncelikle o verdiğin linkin bizim tartışmasıyla ne alakası var bi dur düşün! Başka bir ülkenin vatandaşı diğer bir ülkenin başkanını mektupla tehdit etmiş…Açık mı bu yazdığım? Bense durmadan bu ülkenin vatandaşlarının eleştirel özgürlüğünden bahsettim. Asla tehdit haktır demedim…Fark sanırsam çok açık. Ama test etmek istersen eleştiri özgürlüğünü bizim kabineden birisine yaklaş ve “işsizim” de bakalım veya Deniz Feneri davasını sor.

      Dünya liderlerinin yukarıda söylediğine benzer çok karikatürleri vardır. Şimdi sen bana ne kadar özgürlüğe izin verilmesi gerektiğini düşündüğünü söyle. Mesela mizahta ülke başkanlarıyla ilgili neler çizilebilir, neler yazılabilir? Ben anlamadım sınırı nereden çiziyorsun. O mevkilerdeysen muhakkak eleştiri alırsın, bunlar bana normal geliyor.

      Son olarak “CHP’nin iktidarıyla AB Üyesi olmanızı gönülden istiyorum” açıklamasını bana yollar mısın? Ben konuyla ilgili bir kaç haber okudum ama bu ifadeyi yakalayamadım. En fazla “CHP alternatif olabileceğine beni inandırdı” tabirini gördüm. Adamların demokrasiden anladığı muhalefetsizlik olmadığı için bu da anlaşılabilir bir tavır bence.

      Bir de aradım ama şu israil tv-2 kanalındaki röportajı bulamadım. Onun da video veya yazılı metin linkini yollar mısın?

  9. sefa avatarı
    sefa

    http://www.ensonhaber.com/kilicdaroglu-brukselde
    Bu ülkedeki özgürlüklerle alakalı genel bir meseledir.Konuların eksenini kaydırmayalım.
    Google da yazdığınızda İsrail tv sine verdiği demeç önünüze gelecektir.
    Berlusconi bu durumdan hoşnut 😀 Kadınlarla karikatürlerinin yapılması doğal değil mi ? Bir domuz resmine büründürdüklerinde Berlusco ninin vereceği tepkiyi bilmeyen İtalyan yoktur 😀
    Ben kişisel düşüncemi söylim ; bir insanı küçümseyici hakaretvari her türlü yayına karşıyım , bu çobanda olsa reisicumhurda olsa aynıdır.Fakat malumunuz Ergenekon sürecinde birçok gazeteci ömürlerinin yetmeyeceği kadar hapis cezası aldılar.
    Bunları Meclis gözden geçirip gazetecilerin daha özgür , özellikle düşünsel yönden daha bağımsız olmalarını sağlamalıdır , kanuni müeyyideler ile.Bu sadece Ergenekon meselesi için geçerli değildir tabiki.

    1. winstonsmith avatarı
      winstonsmith

      Okuma alışkanlığın pek yok anlaşılıyor eğer kendi koyduğun linkteki haberi okusaydın “Türkiye CHP’li başbakanla AB’ye girsin” diyen kişinin CHP’nin ortak üye olduğu AB Sosyalist Grup Başkanı olduğunu bilirdin.
      Bak ne güzel yeni bir şey öğrenmiş oldun. Okumak, öğrenmek, bilmek o kadar da kötü birşey değil anlayacağın.
      Kılıçdaroğlu’nun röpörtajını okudum. Kendisiyle aynı fikirde değilim ama bunları söyleme, fikir beyan etme hakkı var. Şimdi kendi fikrimi söylediğime göre sana sorabilirim. Gülen’in daha sert beyanatı da ihanet midir? İslamcı mısın bilmiyorum, önemli de değil. Sorumun maksadı hem öküz altında buzağı arayıp hem de Gülen karşısında diğer İslamcılar gibi pısacak mısın yoksa malum cemaat gibi kılıfına mı uydurmaya çalışacaksın onu öğrenmek. Türkçene de çeki düzen versen cevabında sevinirim açıkçası. Bazen ne söylemeye çalıştığın anlaşılmıyor o sebeple.

    1. ovgutto avatarı
      ovgutto

      “Hayır” diyenlerin görüşünü almadan “Evet”i destekleyen bir raportör…Haberi burasından okursak da AKP destekçisi oldukları çıkıyor. Ki Bana kalırsa, AKP’yi özellikle ilk 4 yılında çok desteklemiştir Avrupa. Ama tabi destek de kayıtsız şartsız olmaz.Mesela Hrant Dink olayında İHM’si suçlu da buldu. Ama bana kalırsa genel trend destek yönünde AKP’ye.

      Neyse, gazetecilerin daha özgür olması gerektiğini söylemişsinken bu tartışmayı noktalayalım. İtalya’da Berlusconi’nin hayvan kafalı karikatürü de çıktı yalnız. Bildiğim kadarıyla da dava açılmadı çünkü gerçekten böyle bir kültür yok. Yani Başbakan gidip bu adamların peşine düşmüyor belki orada yapılan mizahı hakaret olarka bile görmüyor.

      Haydi sağlıcakla…

  10. Ufuk Erdoğmuş avatarı
    Ufuk Erdoğmuş

    Konu ilginç noktalara geldi ama ben yalnızca Avrupa’nın hangi tarafı tuttuğu üzerine fikrimi sunacağım.

    AK Parti ilk geldiğinde Kemal Derviş’in ekonomi modelini ve paketini aynen sürdürdüğü ve AB yolunda her şeyi yapmaya hazırız mesajı verdiği için yoğun destek gördü Avrupa’dan. Son dönemde ise İran başta olmak üzere Avrupa’nın yakınlaşmamızı istemediği bazı ülkelerle yakınlaşmamız (sırf ortadoğu değil, misal Brezilya) da Avrupa’yı küresel büyük plan dahilinde pek memnun etmiyor.

    Avrupa başından beri Türkiye’nin ABsiz de yapabileceğini, hatta doğru hamlelerle daha bile iyi yapabileceğini biliyor. Sorun ABye (tabi girecekse bir gün) nasıl ve hangi şartlarda girecek olduğu.

    Bugünkü dış politika yöntemi ve IMFyle anlaşmamış bir AK Parti ABnin istediği şekilden çok uzak. Öncelik her zaman paradır, güçtür. Dolayısıyla artık AK Parti’nin yerine başka birisini tercih ederler diye düşünüyorum. Bunu ayrıca ince ince araştırıp yazı yazmak gerek, burada tartışmak biraz zayıf kalacaktır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir