2 haftadır, konu hakkında yazı yazmadan önce deliller ortaya çıksın diye bekledim. Bekledim ki en yakınlarımdan 2 kişinin mağdur olduğu bu seneki KPSS sınavıyla ilgili birilerine yüklenecek olursam haksızlık etmeyeyim…
Bekledim, ve beklediğim üzere kopyanın delilleri çıkmaya başladı. Fakat umduğum olmadı. Hükümet ve yanlısı medya bu skandalı ısrarla görmezden gelmeye devam ediyor ve her türlü yüklenmeyi hak ediyor.
Önce Nimet Çubukçu çıktı, “atamalar ne olursa olsun yapılacak” dedi. Bu açıklamayı yaptığında iddialarla ilgili hiçbir söylentiyi ciddiye almamıştı.
Sonra ÖSYM başkanı çıktı, “kopya yok” dedi. Bu açıklamayı yaptığında iddialarla ilgili hiçbir delile dayanmadan konuşuyordu. Haksız çıktı.
Bugün ise tüm delillere rağmen YÖK başkanı “sınav iptal edilmez, 3227 kişiyi takip ediyoruz” dedi. Bu sefer de sınavı iptal etmeyerek bahsi geçen 3227 kişi dışında kopya çekmiş olan kişiler es geçilerek kaynatılmış oldu.
Kopya belgesini ortaya çıkaran Eğitim-Sen ise yaptığı açıklamada YÖK’ten kimsenin hala belgeyle ilgili bilgi istemediğini açıkladı.
Durum çok vahim. İddialar haklı veya haksız çok vahim. Bu skandal hakkında halk arasında “Cemaatin kadrolaşma oyunu” iddiası baskın durumda. AK Parti’nin yönetim beceriksizliği de ikinci vurgulanan kaygı. Bütün bu sorunlar konuşulur, hiçkimse kaygılarından arındırılamamışken birileri hala pişkin pişkin çıkıp “atamalar aynen yapılacak” diyebiliyor.
En kötüsü de böylesine bir skandalda milyonların sokaklara dökülmesini beklerken, insanların boynunu büküp susması. Toplum olarak öylesine sindirilmişiz ki…
Ailemdeki iki öğretmen adayı dahil KPSS’ye alnının teri ile hazırlanıp herhangi bir torpil veya örgütlü kopyaya başvurmadan girmiş tüm özde namuslu vatandaşların sonunun hayırlı olmasını diliyorum.
Bir yanıt yazın