Bugün tamamen tesadüfen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile Yunan Dışişleri Bakan Yardımcısı’nın ortak açıklamasını canlı yayından izledim. Ne diyeceğimi bilemiyorum ama yıllardır tekrar duymayı hasretle beklediğim sözleri, İsmail Cem’den beri tekrar görmek için sabırsızlandığım dost tavrı nihayet ekranda gördüm.
Belki Yunanistan krizinin etkisiyledir diye düşündüm. Belki meşhur “komşuların hepsiyle dost” sözde yeni, özde “Yurtta Sulh Cihanda Sulh” kadar eski dış politikamız etkisiyledir. Belki de rahmetli İsmail Cem’in en yakın dostlarından olan Yunan Başbakanı’nın azmi sayesindedir. Ama her ne sebeple tetiklenmiş olursa olsun nihayet dışişleri bakanları yıllardan sonra tekrar ortak dostluk mesajları verdi.
Herkesin hayatına Yunan bir dost girmemiş olabilir fakat inanın, konuşulan dil, uygulanılan din hariç, neredeyse hiç bir fark yok aramızda. Dil bile zaman zaman şaşırtıyor ortak isimlendirmeleri farkedince. Halbuki iki ülkede de insanların çoğunluğu bu kardeşliğin farkında değil.
Bundan bir hafta önce Yunanistan haberlerinde karasularına giren bir Türk savaş gemisi yayınlanmış. Haftanın gündemi buymuş. Bugün ise dışişleri bakanları ortak açıklama ile Başbakanların buluşacağını duyurdu. Yapay düşmanlıktan nasiplenen medyaya, seçimlere doğru sırf bu şekilde oy avlayan kısır siyasetçilere de sanırım en iyi cevap bu tür buluşmalar olacaktır.
Artık başbakanların da, yıllar önce İsmail Cem ve Papandreu dışişleri bakanlarıykenki başbakanların yapmadığını yapmalarını umuyor, bekliyorum.
Yiğidi öldür hakkını yeme demişler. AK Parti dönemi dış politika anlayışını özellikle ilk dönemindeki “teslimiyetçi eşbaşkan” yaklaşımı sebebiyle sıklıkla eleştirsem de, Ahmet Davutoğlu ile bütünleşen yeni tavrı beğeniyorum. Ahmet Davutoğlu’nun kelimenin tam anlamıyla “kitabını yazdığı” bu barışçıl dış politika uygulamalarının doğru yolda olduğuna inanıyorum.
Bir yanıt yazın