İnternet ile ilgili ülkemizde doğru düzgün bir tek yasa bile çıkmamışken, uluslararası çapta çok önemli tartışmalar kapalı kapılar ardında sürüyor. Bazı oyunlar da ancak ufak çaptaki bağımsız yayım kuruluşları tarafından ortaya çıkartılabiliyor. Çoğu insanın, hele hele bizim ülkemizdekilerin ise bu tür gelişmelerden haberi asla olamıyor.
Bu konuda son örnek 27 ülke temsilcilerinin kapalı kapılar ardında oluşturduğu ve ancak bu ay internete sızan ACTA taslağı. Bu taslağın aylardır geliştirilmekte olduğu ucundan bilinse de, içeriği ısrarla gizli tutuluyor(du). Büyük basın yayın kuruluşları da belirli bir düzeneğin (?!) parçası olduğundan bu gelişmelerden kimsenin haberi olamıyordu… Ta ki son hali de nihayet bu hafta sızıp internette paylaşılana kadar.
Anlaşmanın son şeklinde görülüyor ki bu anlaşmada planlanan yasalar çıkartılıp uygulanmaya kalkılması halinde “telif haklarını ihlal etmiş olma ihtimali olan kişilerin” bilgisayarındaki tüm veriler incelenebilecek. Bu tanım kimleri mi kapsar? HERKESİ.
ABD siyasetini takip edenler hatırlayacaklardır ABD’de 12 Eylül sonrası terör bahanesiyle özgürlüklere nasıl kısıtlamalar getirildiğini. Bunun birebir aynısını “korsan” bahanesiyle 27 ülkede yapmaya hazırlanılıyor. Özetle her vatandaşın bilgisayarında olan biten ne varsa habersiz denetleme yetkisi veriliyor kendi kendilerine.
Uyarmadı demeyin. Uyanık olun, duyarlı kalın…
not: Kaynaklar maalesef hep İngilizce. Malum bizim memlekette bu konuları tartışacak babayiğit pek az.
Bir yanıt yazın