Devlet Bahçeli’nin ülkücü gençlere yıllar önceki “silah değili, bilgisayar kullanın” önerisini destekleyenlerin başında geliyordum. Gelgelelim yıllar bazı ülkücü gençleri en yaman hackerlara çevirdi ama olsun. Önemli olan niyettir.
Bahçeli bu defa da benzer bir niyetle olsa gerek; futbol başta olmak üzere, basketbol, voleybol, tekvando ve aikido ile hayata geçecek olan Türkgücü Ülküspor”u kurdurttu.
Yıllardır futbol kulübü satın alarak siyasete ve yolsuzluklarına sporu alet eden örnekleri görmeye alışmıştık. İtalya’da Berlusconi’nin Milan ile onyıllardır yaptığı bu oyunu Türkiye’de önce Cem Uzan İstanbulspor ile, ardından da Gökçek ailesi baba oğul Ankaraspor ve Ankaragücü ile yapmaya başladı.
Fakat Türkgücü Ülküspor ile spor-siyaset ilişkisi resmen değişik bir boyut kazanmış oldu.
Haberi okuduğumda yaklaşım ve niyet hoşuma gitmiş olsa da bu işin sonunu hayırlı görmüyorum. Takım büyüdükçe oluşacak yan etkiler de keskinleşecektir. Bir gün gelir de karşıt görüşten siyasi takımlar kurulur ve bir şekil eşleşirse umarım kazanan dostluk olur. Yoksa spor (bugün sıkışınca kullanıldığı gibi – bkz. Ermenistan – Türkiye milli maçları) siyasetin kurtarıcısı değil, kurbanı olur.
İyi oynayan kazansın…

Bir yanıt yazın