CHP Ya Evrilecek, Ya Devrilecek

Kılıçdaroğlu ile CHP geç de olsa belki de Deniz Baykal dönemi oluşmuş anti-CHP nefret bloğunu kırma şansını yakaladı. Halkın büyük bölümü zaten yıllardır Deniz Baykal ve Önder Sav’ı CHP’ye oy vermeme nedenlerinin başında gösteriyordu. Belirli medya kurumları “CHP zihniyeti” vurgusu yaparken de aslında benzer kişilerin kadrolarının yaklaşımlarından bahsediyordu.

CHP, yıllardır statükocu olmakla suçlanırken aslında kendi içinde de görüyoruz ki ayrı bir statüko ile mücadele sürüyormuş. Bunun ilk örneği Sarıgül-Baykal kurultayında ortaya çıkmıştı. İkinci örneği ise bugün yaşanıyor. CHP, kendi içindeki duvarları, Kılıçdaroğlu’nun tabiriyle “korku imparatorluğunu” yıkma mücadelesinde. Ancak eminim bu defa Sarıgül’ün yerinde ismi şaibelere karışmamış, sol söyleme daha yakın birisi olduğu için başarılı olacaklardır.

Şahsen CHP’nin sürekli laiklik üzerinden oy kovalamasını kısır ve aciz bulanlardanım. Bunun üzerine Türkiye’deki partilerin hemen hepsinin serbest piyasa ekonomisi ve küreselleşme yanlısı olduğu ve kimse sosyal devletin “S”sinden bile bahsetmediği için Türkiye’de ekonomik olarak somut bir muhalefetten söz edilemiyordu. Bu yüzden laiklik ve cumhuriyet gibi muallak söylemler sunan “eski” CHP yaklaşımının yıkılması pek olumlu bir gelişmedir. Darısı MHP’nin başına…

CHP ve MHP gibi köklü partiler AK Parti’nin sahip olduğu şansa sahip değiller. Bölünerek arkalarına rüzgar alıp 2 senede iktidara koşamazlar. Bölünenler her zaman eski partinin duygusal bağıyla birlikte belirli bir kesim seçmeni de geride bırakmak zorundadır. Ecevit bunu iki defa göstermiştir. Bugünkü güçlü AK Parti karşısında da bu ince hesaplar hayati duruma gelir. Dolayısıyla CHP kendi içinde dönüşümünü bölünmeden, fakat aynı güçle yaşamalıdır.

Bunu başarmadan da zaten ne iktidar olabilirler, ne de eskisinden iyi bir muhalefet.

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir