Haftasonu olanların kısa bir özeti şudur:
Tayyip Erdoğan Türk Telekom Arena açılış maçı için sahaya gelir. Sahada bu teşrif anonsla duyurulur. Birden seyircilerin azımsanmayacak bir kısmı yuhalamaya başlar. Saniyeler içinde stadın her köşesinden kulakları çınlatan bir yuhalama, uğultu yükselmeye başlar. Bu durumu canlı yayınlayan TRT stadın sesini kısar, TRT spikeri Galatasaray seyircisi ve kulüp adına özür diler. Tayyip Erdoğan sahayı apar topar terkeder.
Buraya kadar olay tartışmaya açık, çünkü Tayyip Erdoğan’ı yuhalamanın bence yalnızca 3 sebebi olabilir:
- Türkiye’nin azımsanmayacak bir kesimi kendisinden “nefret ediyor”. Dolayısıyla stadı dolduran kalabalıktan da bu görüşteki kişiler yuhalamış olabilir. Eğer yuhalamadaki gerekçe buysa yeri orası değildi, kabul etmek gerek.
- Wikileaks belgelerinde Amerikan Dışişlerinin iddiasına göre, belediye seçimlerinde CHP’ye kaptırılan Trabzon’a yaranmak için Trabzonspor’a örtülü ödenekten transfer parası aktarılmıştır. Eğer yuhalama gerekçesi bu ise haklıdır, ama statta bu kadar büyük bir kitlenin bu olaydan haberdar olması bile beni şaşırtır doğrusu.
- Erdoğan bu yönetime stadın yapım aşamasında destek olmuştur, yönetim de kendisini her fırsatta tabiri caizse yağlamış ballamıştır. Yönetime duyulan tepki Erdoğan’a patlamıştır. Eğer yuhalama gerekçesi buysa, ben anlamasam da tartışmaya açık bir durumdur.
Ama bizim güzide basınımız kalkmış olayı sanki Tayyip Erdoğan Fenerbahçeli olduğu için yuhalanmış gibi göstermiş. Erdoğan da buna inanmış herhalde ki ertesi gün çıkmış:
….ben farklı bir kulübe, devlet bakanım farklı bir kulübe gönül vermiş olabilir, TOKİ başkanı farklı bir kulübe gönül vermiş olabilir. Bunların hepsini bir kenara koyduk,…”
diyerek kendini mazur gösteriyor. Belli ki Erdoğan ne olduğunun en ufak farkında bile değil.
Aynı açıklamadan çıkartılacak çok daha önemli mesajlar ve dersler var:
….Talimatımla Seyrantepe stadına bir istasyon eklendi….
Padişahımız böyle buyurmuş. Sağolsunlar. Hadi geçelim, başka ne demiş ona bakalım:
….birileri çıkıyor ‘Efendim Seyrantepe stadında filancanın filancanın emeği var’ diyorlar. Çok açık konuşuyorum, Seyrantepe’de A’dan Z’ye yapımında Galatasaray kulübünün bir Allah kuruşu yoktur. Tamamiyle bu tesis TOKİ tarafından yapılmıştır. Ve Galatasaray kulübümüzün de kullanma hakkı olarak kendisine tahsis edilmiştir, anlaşmaları yapılacak daha yapılmış değil. (!)
Duyan da zanneder ki Erdoğan cebinden verdi 600 milyon Lirayı da stadı ve çevresini yaptırdı! TOKİ’nin parası ne zamandan beri vergilerden değil de Başbakan’ın cebinden karşılanıyor acaba?
Vatandaşın parasıyla iş yap, sonra ben yaptım de. Oh ne ala memleket!
Fakirlere kömürü, bulguru çuvallarla dağıtırken yaptıkları gibi, Galatasaray’lıları da kendi vergileriyle yaptıkları statla şımartmaya, dilencileştirmeye çalışıyorlar adeta.
Hepsi yetmezmiş gibi bir de sonunda “bakın daha anlaşmayı da yapmadık! Kafamı bozmayın stadı size vermeyiz!” mesajını ekliyor… Mahallede top oynarken “top benim, bana iyi davranmazsanız sizi oynatmam” diyen mızıkçı çocuklara benziyor Erdoğan. Ama ilk değil bu. Aynı tehditleri belediye seçimlerinde de yapmışlardı: “Merkezi yönetimle uyumlu olmayan belediyeler yeterince hizmet sunamaz” diyerek…
Haydi Erdoğan’ı geçtim, sandıkta hesabını verir diye umuyoruz… Adnan Polat’a ne oluyor? Kral’dan çok kralcı Polat ise çıkmış diyor ki:
Biz bu insanları Galatasaraylı olarak kabul etmiyoruz….bu insanları bir daha bu statlara sokmayacağız.
Başkana gel başkana! Duyan de Galatasaray başkanı değil, AK Parti Seyrantepe İlçe Başkanı sanır. Ben taraftarını bu kadar koruyan(!) başka başkan görmedim.
Erdoğan diyor ki “stadı ben yaptırdım”. Adnan Polat diyor ki, “Erdoğan’ı yuhalayanları Galatasaraylı kabul etmiyorum”. Halbuki stat hepimizin vergileriyle yapıldı. Fenerlisi, Beşiktaşlısı, Karabüksporlusu… Galatasaray için hep beraber stat yaptırdık! Siz kabul etseniz de etmeseniz de artık hepimiz Galatasaraylıyız!
Bir yanıt yazın