Kim kiminle dost kime düşman? Dünya çapında bu sorunun cevabını aradığınız zaman küresel düzen değişiminin hızlandığını farkedeceksiniz. Ara sıra bahsettiğim bu küresel denge ve düzen değişiminde artık saflar ve taraflar belirginleşmeye başladı. Herkesin gizliden gizliye karar vermeye ve bazılarının açıktan bu kararlarını göstermeye başladığı bu dönemde Türkiye’yi de geleceğin Dünya’sında söz sahibi güçlü bir devlet yapmak için yöneticilerimizi ve bizi, yani halkı, çok ciddi biçimde ayıltmak gerekiyor.
Gözümüzü 40 sene öncesinin yapılmayanlarını yapmak için Avrupa’ya çevirdiğimiz, sözde petrol zenginliklerinden boru bekçiliği yaparak medet umduğumuz bu dönemde, dünya artık ne fosil yakıtların miyadı dolmuş kıymetinden ne de Avrupa’dan medet umuyor.
Eski dengeler değişmeye başlayalı herhalde en az bir 10 sene oluyor. Yıkılan Sovyetler Birliği ile gereksizleşmeye başlayan NATO onurumuz(!) bir yanda, kendi kendine yetme mücadelesini tamamlayamamış olmasına rağmen bizim ona bel bağlamak için kapısında köle olduğumuz Avrupa öte yanda, son krizle birlikte iyiden iyiye ayyuka çıkan “sözde küresel” ekonomik düzen de beri yanda… Darwin’in evrim kuramı ister doğru ister yanlış olsun, üstadın söylediği bir söz takdire şayandır: “Değişime ayak uyduramayan yok olur.” Zaten bir görüşe göre kuramın özü, güçlü olanın hayatta kalmasından çok, değişime daha iyi uyum sağlayanın ayakta kalmasıdır.
Türkiye için de, her ülke için olduğu gibi, bu durum aynen geçerlidir.
Yalnızca son bir hafta boyunca aynı kaynakta çıkan haberlere bakarak sorgulamamı oluşturabiliyorum. İşte mevcut, eski yapıda dostumuz bildiklerimizle ilgili seçmeler:
- İsrail’de bir gazete: “Hani Türkiye’yi Boykot Ediyorduk?”
- Amerika’da bir gazete: “Türkiye’de Laiklik Geriliyor”
- Fransız basını: “Türkiye kendi ayağına kurşun sıktı”
- İngiltere’de bir gazete: “Türkiye sessiz ve sorumlu diplomasi yürütmeli”
- İngiltere’de başka bir gazete: “Obama’nın Desteği ters tepebilir”
Bunlar olurken Dünya’daki yeni yapılanmaların adımları, yeni dostlukların pekiştirilmesi ve dengelerin kayması da devam ediyor:
- Venezuela lideri Chavez’den açlık grevindeki Morales’e destek
- Bolivya’da Morales’in zaferi (Genel seçimler istediği tarihte, tasarılar onaylanmış şekilde olacak)
- Amerikalılar Küba ile kapıların açılmasını istiyor
- ABD, Küba’ya seyahat kısıtlamalarını gevşetti
- Küba’da Castro: “ABD’den sadaka istemiyoruz”
- Azerbaycan Rusya ile işbirliğine yöneliyor
- Kosovalılar Arnavutluk ile birleşmek istiyor
- Rusya Kosova’yı tanıyacak
Bütün bu haberleri topluca okuduğunuz zaman bir gidişat beliriyor. Hepsinin bir hafta içerisinde olmuş olması da gidişatın hızlandığının apaçık belirtisi. Buna rağmen, bütün bunlar olurken biz hala eski Dünya dengeleri üzerinden hesaplar yapıp, eski düzen içerisinde yer edinmeye çalışıyoruz.
Biri bizi çimdiklemeden (veya başka türlü bir şekilde dürtmeden) en kısa zamanda ayılmamız ve ileriye bakmamız gerekiyor.
Yorumlar
“Dünya’da “Kim, Kiminle, Nerede” Oyunları” için 2 yanıt
ama oyun demişsiniz
çok mu iyimser olmuşum acaba 🙂