Keşke Ağlamasaydı

Başbakan Erdoğan dün konuşması sırasında ağladı. Ağlamasının sahte olduğunu iddia edenler olsa da ben buna katılmıyorum. Başbakan’ın okuduğu mektubun tam da damarına basacak bir metin olduğunu hepimiz biliyoruz.

Beni rahatsız eden ise tam olarak bu. Başbakan da eminim bu mektubu okurken duygulanacağının farkındaydı, belki ağlayacağının da. Başbakanın gözyaşlarının sahte olduğuna inanmıyorum, ama kendisinin bundan sakınmaya çalıştığını da sanmıyorum.

Ağlama ve mektup bir kenara dursun, başbakanın konuşmasında dikkatimi çeken bir başka ayrıntı da, idam edilen ülkücü gencin “bir solcuyu astıkları için, dengelemek amacıyla” asılmış olduğu iddiasını dile getirmesi oldu. Bu şekilde söyleyince sanırsın ki “solcu” idamı haketti, ülkücü bok yoluna gitti.

Halbuki bu dengeleme iddiasının temelinde yatan gerekçe, bahsi geçen “solcu” gencin suçsuz olduğuna inanılması. Masum olduğuna mahkeme başkanının bile inandığı bir genç idam edildikten sonra suçlu olduğuna çoğunluğun inandığı, hapisten kaçmış tekrar yakalanmış bu ülkücü genç de idam ediliyor.

İdama ben de karşıyım. Fakat sorun ayrıntıda gizli. Konuda bahsi geçen iki gençten birisinden özenle yalnızca “bir solcu” diye bahsediliyor, ötekinden ise “dengelemek için idam edilen genç” diye anılıp, gözyaşları eşliğinde anasına yazdığı mektup okunuyorsa bu ayrımda bir kasıt vardır.

80 darbesi bir yüzkarasıdır. Öncesindeki olaylar da yüzkarasıdır. O dönemde hayatını kaybeden her gence, Türkiye Cumhuriyeti’ne yazık olmuştur.

Başbakanım’dan da bu konuda tarafsız olmasını isterdim. Referanduma gaz vermek için veya (daha önce de tahmin ettiğim üzere) MHP’nin tabanına oynamak için bu konuda bir konuşma yapmış olmasının benim gözümde bir değeri yok maalesef. Dolayısıyla keşke ağlamamış olsaydı da bu konuşma bu haliyle bu kadar gözönüne serilmeseydi…

badem sen ağlama | izlesene.com

Yorumlar

“Keşke Ağlamasaydı” için 24 yanıt

  1. Kübra Sönmez avatarı
    Kübra Sönmez

    ben başbakanın samimiyetine inanıyorum. Ak partinin ana kadrosu 20 yaşından beri milli görüş hareketine gönül vermiş gençlerden oluşan bir kadrodur. Her ne kadar zamanında solcularla çatışmış olsalar da solcuların çektiklerini de sağcıların çektiklerini de en iyi onlar bilir.  Başbakan grup toplantısında defalarca vekilleri ve bakanları ağlatacak şiirler okumuştur ancak gözünden bir damla yaş akmamıştır. Ancak takdir edersiniz ki 80 darbesini öncesini ve sonrasını yaşamak her bünyenin kaldıracağı bir olay değildir. Sokak ortasında birbirini öldüren gençelri görmek, dava arkadaşlarını genç yaşında toprağa gömmek, kardeşlerinin işkencelere maruz kaldığını acı çektiğini görmek insanın hayatı boyunca unutamayacağı travmadır. Belki Başbakan sizin de dediğiniz gibi gözyaşlarını tutamayacağını bile bile okumuş olabilir o mektubu ancak onca kötü yaşanmışlığın anısına bunca mücadeleyle son vermeye ramak kalmışken iki damla göz yaşı dökmek bence onun da hakkıdır.

  2. darkeverest avatarı
    darkeverest

    O mektubu okumanın amacı zaten ağlamaktır.  “Yazıyı da bir güzel ağlayarak bitiririm biraz da ülkücülere yaranalım onlar açıkta kaldı zihniyeti”dir. Başbakan kafasında bütün sağ sol davalarını zaten bitirmiş bir insandır. Gerekli parayı kazanmış saltanatını sürdürmek için siyaseti kullanmaktadır. Devlet kadrolarına adam kayırılmakta (eskiden de onlar kayırıyordu geyiği yapmayın sakın),yolsuzluklar ilerlemekte (iç ve dış raporlar bunu göstermekte), özelleştirme adına ülke satılmaktadır (liberal ayağı yapmayın: “liberalizmin gereği budur”ezberini bozun.)  Ben başbakan ağlarken resmen güldüm, bu kadar da oy dilenciliği yapmamak lazım.

    1. Kübra Sönmez avatarı
      Kübra Sönmez

      üzgünüm ben sizin kadar kötü kalpli olup fesatça düşünemiyorum. Herhangi bir konu hakkında bu kadar fesatça düşünmem de mümkün değil.

      1. darkeverest avatarı
        darkeverest

        ben de sizin kadar yalan dolu iyi niyet gösterileri yapamıyorum. o zaman yapacak bi şey yok.

        1. Kübra Sönmez avatarı
          Kübra Sönmez

          eğer söylediklerimde yalan payı varsa siz haklısınız demektir ama yok eğ

          1. Kübra Sönmez avatarı
            Kübra Sönmez

            ..eğer ben he

  3. Nesli avatarı
    Nesli

    Kim niye asılmış kim niye kesilmiş diye tartışmayı, kim 12 Eylül’de daha büyük acılar yaşadı yarışına girmeyi bıraksın da birileri bana bunun 12 Eylül 2010’da oylanacak anayasa değişikliğiyle olan ilgisini anlatsın nolur. Benim bildiğim idam cezası kaldıralı bir hayli oluyor zaten…
    Tamam darbe yasası, tamam değişmesi gerek en acilinden anladık… Ama Başbakan istismar edilen bir çocuğun mektubunu okuyup ağlasaydı anlardım, samimiyetine de inanırdım. Bir tutarlılık olurdu en azından. Ya da örneğin Mustafa Pehlivanoğlu’nun suçsuzluğuna, buradan yola çıkarak ifadesinin işkence altında alındığına inandığını varsayarsak, işkence ve kötü muameleyi suç olarak düzenleyen kanun geliştiriliyor olsaydı… Şimdi bir dam üstünde saksağan durumu söz konusu.

    1. Kübra Sönmez avatarı
      Kübra Sönmez

      öncelikle nesli hanım konuya hakim olmadığınız ve aradaki ilgiyi kuramadığınız halde böyle bir yorum yapmaya kalkmanız  sizin dam üstünde saksağan durumu yaşamınıza neden oluyor. yeni anayasa ile 1980 darbesini yaşatan herkes mahkemelerde bunun hesabını verebilecektir.  1980 de halka kabus yaşatanlara bu sefer halk 30 yıl sonra aynı gün hesap sorabilme hakkına kavuşacaktır. Bu konuyla hakikaten ilgiliyseniz biraz daha araştırma ile sizde olan biteni anlayabilirsiniz. Anladıktan sonra yorum yapmayı denerseniz daha münasip olur.

  4. Nesli avatarı
    Nesli

    Arkadaşım, öncelikle uslubunuz aslında cevap vermememi gerektiriyor fakat o zaman da taktığınız at gözlükleri ile sessizliğimi çaresizliğime bağlamanızdan korkarım.
    12 Eylül darbecilerini yargılamakta zaten geç kalındı, şimdi yapılacak sembolik törenler yaralara merhem olmaktan çok uzak. Ama haklısınız, bir hesaplaşma olması hiç olmamasından yeğdir. Fakat ortaya konan durum işin özünü çarpıtmaktır. Değişiklik paketinin aslında bir yan ürünü olan fakat duygusal Türk milletince parlaklığına ve cazibesine daha kolay kapılacağı bu yargılanma “olasılığı”nın pazarlama malzemesi edilmesidir.

    1. Kübra Sönmez avatarı
      Kübra Sönmez

      Siz Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanı hakkında hangi üslupla konuştuysanız bende aynı üslupla konuştum. Kendiniz yapılmasını istemediğiniz şeyleri başkasına yapmayın o zaman.Ki tekrar söylüyorum henüz aradaki ilişkiyi kuramadığınızı ifade etmişken yorum yapmanız hoş olmuyor. Aradaki ilşkiyi kurup ondan sonra yaparsanız belki ben de bu sefer daha ciddiyetle okuyabilirim yorumlarınızı.
      Ve Bence siz o zamanlarda yaşanan olayların ciddiyetini ve hassasiyetini anlamadığınız için bugün Hükümetin hesap sormak istemesi size işin özünü çarpıtmak gibi geliyor. Eğer siz de 68 -78 ya da 28 şubat kuşağı olsaydınız ya d aonları az cok tanımaya çalışsaydınız bugün neden hesap sormak için böyle çalışıldığını daha kolay anlardınız.
       

      1. Nesli avatarı
        Nesli

        Beni yine hayal kırıklığına uğratmadınız Kübra. Ben başbakanın konu hakkındaki bilgi ve birikimini küçük gören bir tavır sergilemedim. Siz ise bunu ikinci yorumunuzda da devam ettirdiniz.

  5. Kübra Sönmez avatarı
    Kübra Sönmez

    http://www.samanyoluhaber.com/h_436676_keske-onlar-da-aglayabilseydi-!.html
     
    son iki paylaşımım yazarın konusuyla alakalı ve görmesini çok istediğim bağlantılardır.

  6. ovgutto avatarı
    ovgutto

    Birisi beni aydınltsın. Üzerinden 30 yıl geçen davalar hukuken zaman aşımını uğramış sayılmıyor mu? Yani teorik olarak 80 darbesini yapanlar yargılanacak savı safsata, yeni bir ezber değil mi?

    1. Kübra Sönmez avatarı
      Kübra Sönmez

      vatana ihanette zaman aşımı yoktur. bir memleketin geleceğine topyekün ket vuran kimseler 30 sene sonrada olsa hesap vermeye mahkumdurlar. bunların yapılmasının amacı 68-78 kuşağı 26 şubat kuşağı gibi yeni jenerasyonunda mahvolmasına izin vermemektir. Eskiden hesap verme korkusu olmadığı için bu insanlar böyle pervasızca davranmıştır. Ancak bugün yapılmak istenen kim olursa olsun artık hesap vercektir. ona göre herkes ayağını denk almalıdır. tabi bu bnm görüşüm.

      1. Kübra Sönmez avatarı
        Kübra Sönmez

        yalnız o 28 şubat olacak yanlış

  7. Nesli avatarı
    Nesli

    Davalar aslında hiç görülmemiş olduğundan, zaman aşımı süresi hukuk yolunun açılması ile işlemeye başlayacak diye okumuştum. Ne kadar doğru bilemiyorum.

  8. Ufuk Erdoğmuş avatarı
    Ufuk Erdoğmuş

    Başbakan’ın ağlamasıyla ilgili çok derli toplu bir dizi soru, Ahmet Hakan yazmış: “Ağlayan Adama Mektup”

    1. Kübra Sönmez avatarı
      Kübra Sönmez

      🙂 çok güzel bir noktaya değinmiş. Neden 30 yıl bekledi diye. Hakikaten koskoca 30 yıl beklemek nasıl zor gelir insana.  ama siyaset budur işte. eğer başbakan 30 yılını vermeseydi bugün böyle bir anayasa referanduma gitmezdi. Her şeyin bir zamanı ve sırası vardır. Bugün anayasa değişir yarın yök kaldırılır. Bence bir adam amacına ulaşmak için hayatının 30 senesini vermişse ancak saygı duymak gerekir.

      1. Ufuk Erdoğmuş avatarı
        Ufuk Erdoğmuş

        Bu yazıdan bu yorumu çıkarmanız platonik bir aşkın belirtisi bence 🙂

  9. Alper K. avatarı
    Alper K.

    Bir de buraya kulak vermek gerekir;
    Erdal Eren’in ailesinden itiraz
     

    1. Kübra Sönmez avatarı
      Kübra Sönmez

      erdal eren için kardeşinin ölümü bir şey ifade etmiyorsa ben bu konu da yorum yapamam.  mesele sadece aklanmaksa haydi bütün gençler suçlanıp öldürülsün daha sonra aklansın. bugün yapılmak istenen sadece erdal erenin hesabını sormak değil sizin benim gibi gençlerin içinden yeni erdal erenler çıkmaması. Ama bunu ayırt edemeyenler için zaten söylenecek bir şey yok.

  10. Kübra Sönmez avatarı
    Kübra Sönmez

    kardeşi için erdal erenin ölümü bir şey iafde etmiyora demek istemiştim.

    1. ovgutto avatarı
      ovgutto

      Siz yanlış yazıyı okudunuz sanırım. Linke tekrar tıklayıp tekrar okuyunuz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir